Tayyar'ın açıklaması şöyle;
İmamoğlu davasının en az 5 yılda nihayete erebileceğine dair değerlendirmemin istismar edildiğini görüyorum.
Bu tahmini süre, iddianamemin hazırlanması, yerel mahkeme süreci, İstinaf ve Yargıtay aşamaları dikkate alındığında bir ceza davasının ortalama kapanma süresidir.
Çok ender olsa 3 yılda biten ceza davaları da var, 20 yıldır sürenleri de var. Mesela benim 8 yıldır süren iki ayrı ceza davam var. Bir firmayla ilgili şikayetim üzerine Ankara’daki bir tüketici mahkemesi, tam 1 yıl sonrası için duruşma günü verdi.
Narin cinayeti davasında olduğu gibi rekor sürede biten davalar var elbette ama istisnaidir, maalesef yargının genel hali budur. Tutukluluk mevzu ayrıdır, mahkeme isterse İmamoğlu’nu bugün de tahliye edebilir.
Dava süresiyle tutukluğun devamı aynı değildir. Kaldı ki davanın uzaması, ceza alma ihtimali yüksekse İmamoğlu’nun lehinedir, ilk seçime kadar bitmeyeceğinden adaylığı önünde engel değildir.
İmamoğlu’nun adaylığıyla ilgili asıl sıkıntı, diplomayla ilgili yargı sürecidir. Kişisel kanaatime gelince. Delil karartma, kaçma şüphesi gibi gerekçeler yoksa tutuksuz yargılamayı daha doğru bulurum.
Kayyım atanmamasını da doğru karar olarak değerlendirmiştim zaten. Velhasıl, süre değerlendirmem, bir temenni değil, durum tespitidir. İnşallah yargı bizi yanıltır, davayı mümkün olan en kısa sürede nihayete erdirir.