HABER: MAHMUT VURAL 

Bursa Barosu, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi ve Nilüfer Kent Konseylerinin Hayvan Hakları Çalışma Grubu tarafından "Konya'da yaşanan olaylara karşı" basın açıklamasını Kent Meydanı'nda düzenlendi.

Yapılan açıklamaya Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy ve hayvan hakları çalışma grubu üyeleri Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Yılmaz Çil ve hayvan hakları çalışma grubu üyeleri, Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun ve Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Ülker Şahverdi katıldı.

Bursa Barosu Hayvan Hakları Çalısma Komisyonu Başkanı Ülker Şahverdi'nin yaptığı basın açıklamasından satır başları şöyle: 

Ülkemizde 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, "yakala, kısırlaştır, aşıla, yerine bırak" prensibini esas alarak sahipsiz hayvanların popülasyonunu insani yöntemlerle kontrol altına almayı hedeflemiştir. Ancak Ağustos 2024’te 7527 sayılı "Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile bu temel prensip ortadan kaldırılmış ve yerine "yakala, kısırlaştır, tut, sahiplendir" şeklinde gerçekçi olmayan bir uygulama getirilmiştir. Ortadan kaldırılmasını istediğimiz bu kanun ile kanundan daha beter maddeler içeren yönetmelik düzenlemesi, uygulamada birçok belirsizlik ve çelişki barındırmakla birlikte katliamlara neden olacaktır.

Nilüfer Belediyesi'nden 10.  Tohum Takas Şenliği Nilüfer Belediyesi'nden 10. Tohum Takas Şenliği

“SOKAKLARDA HALEN EN AZ 2 MİLYON SAHİPSİZ KÖPEK YAŞADIĞI BİLİNMEKTEDİR”

Bugün ülkemizde kapasitesi yalnızca 105 bin olan 355 barınak bulunurken, sokaklarda halen en az 2 milyon sahipsiz köpek yaşadığı bilinmektedir. Bizler, sahipsiz sokak hayvanı sorununun çözümü adına tüm ülkede kapsamlı bir kısırlaştırma politikası uygulanmasını ve sahiplendirme seferberliğini beklerken, yeni yasa gereği tüm sahipsiz hayvanların bakımevlerinde hayatları boyunca hapsedilmesi öngörülmüştür. 

"HAYVAN SAHİPLENMEK İSTEYENLERİ OLUMSUZ ETKİLEMEKTEDİR"

Daha önce de defalarca getirilen ancak son günü sürekli uzatılan, nüfusu 25 binin üzerinde olan tüm belediyelerin bakımevi yapma zorunluluğu bulunmakta ise de bugüne dek bu zorunluluğu yerine getirebilen belediye sayısı oldukça azdır. Kaldı ki barınak kapasiteleri göz önüne alındığında, sokaklarda sahipsiz köpek kalmamalı talimatı sonrası, barınağı olmayan veya dolu olan yerlerde köpeklerin akıbetinin ne olacağı sorusunu doğurmaktadır. Yeni yasal düzenlemeler ile sahiplendirme teşvik ediliyor gibi yansıtılmaktaysa da aslında mevcut düzenlemeler ile hayvan sahiplenmek daha da zorlaştırılmakta, komşuların izni, sahiplenme sayı sınırlaması gibi bir çok madde, hayvan sahiplenmek isteyenleri olumsuz etkilemektedir. Bu şartlar altında sahiplendirme teşvik edilmemekte, adeta engellenmektedir.

"BÜYÜK BİR VAHŞETE NEDEN OLMAKTADIR"

Daha önce mahallelerde hayvanların bakım ve beslenmesini organize eden Yerel Hayvan Koruma Görevliliği tamamen kaldırılmış, hatta mevcut görevli kartlarının bile iadesi istenmiştir.  Son yıllarda basının hayvanlarla ilgili haberlerinde taraflı ve düşmanca bir dil kullanıldığı açıkça görülmektedir. Yakın zamanda, baktığı köpeklerine belediye tarafından el konulduğunda geri almak isteyen 82 yaşındaki Necla Teyze olarak bilinen Ülker Güleryüz, sosyal medyada hedef gösterilmesinin ardından, kaldığı barakada çıkan yangında hayvanlarıyla birlikte hayatını şüpheli bir şekilde kaybetmiştir. Ayrıca geçtiğimiz hafta Konya’da gerçekleşen ve sokak köpeklerinin saldırısı sonrası olduğu iddia edilen Rana bebeğin ölümü de, olayın üstünün örtülmeye çalışılması, ortada bir istismar olup olmadığı sorgulanmadan örtülmeye çalışılmıştır. Bu gibi gerçek olup olmadığı şüpheli bahaneler ile yüzlerce köpeğin yol ortasında kurşunlanarak öldürülmesi, belki de binlercesinin gözden uzak yerlerde katledilmesi büyük bir vahşete neden olmaktadır.

“BELEDİYELERDEN NASIL BİR ÇÖZÜM BEKLENMEKTEDİR?”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamasına göre, büyükşehirlerin il ve ilçe belediyeleri ile İl Özel İdareleri’nin yaptıkları uygulamaları denetlemek üzere 39 mülkiye başmüfettişi görevlendirilmiştir. Ancak sahipsiz hayvanların korunması için ayrılan bütçenin yetersizliği ortadayken, belediyelerden nasıl bir çözüm beklenmektedir? Henüz hayvan bakımevi bulunmayan veya kapasitesi yetersiz olan belediyelerin sokak hayvanlarını toplama kararı alması ve uygulaması, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14. ve 28/A maddelerine göre açıkça suç teşkil etmektedir. Sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması için, yalnızca sokaktaki hayvanlara yönelik önlemler değil, aynı zamanda bu sorunun asıl kaynağı olan hayvan ticareti, merdiven altı üretim tesislerinin önüne geçilmesi, kısırlaştırma seferberliği gerektiği dikkate alınmalıdır. 

“HAYVAN HAKLARI TEMELLİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINA DERHAL BAŞLANMALIDIR”

Tüm dünyada başarıyla uygulanan kısırlaştırma seferberliği, ülkemizde de bir an önce başlatılmalı ve sahiplendirmeyi teşvik eden düzenlemeler getirilmelidir. Basının hayvanlar hakkında kullandığı dil değiştirilmeli, hayvana karşı işlenen suçlar ağırlaştırılmalı ve hayvan hakları konusunda toplumsal bilinç artırılmalıdır. Özellikle çocuklar başta olmak üzere, tüm bireyler için hayvan hakları temelli eğitim çalışmalarına derhal başlanmalıdır.