HABER: MAHMUT VURAL 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu tarafından Dünya Su Günü'ne dikkat çekmek için açıklamayı Bursa Akademik Odalar Birliği'nde gerçekleştirdi.

Bursa'da husumetlisinin işletmesine silahla saldırdı Bursa'da husumetlisinin işletmesine silahla saldırdı

Yapılan açıklamaya Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Şen, Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Erkan Tekin Mutlu, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek katıldı. 

Açıklamalarda bulunan Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Şen'in açıklamasından satır başları şöyle:

Su hayattır. Yaşamın en temel hayat kaynağı su'dur.  Bu yüzden suyumuzu dikkatli kullanmak zorundayız. Yaşamamızın ve sağlıklı kalmamızın en temel ihtiyacı olan su kaynaklarının tümünü, bütün bu önemine rağmen saygısızca kirletiyor ve tüketiyoruz. Doğa tüketim hızımıza yetişemiyor. Bursa Merkez mevcut durumda Doğancı Barajı, Nilüfer Barajı, Pınar Kaynakları ve Yeraltı sularından içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmaktadır. 

“SUYUN ETKİN BİR ŞEKİLDE KULLANILMASI ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR”

Çınarcık Barajının devreye girmesiyle birlikte su potansiyeli daha da artacaktır. Ancak iklim krizi kaynaklı yağışların azalması, kuraklık ve nüfusun artması sonucu yeterli suyu bulma konusunda sıkıntı yaşanacağı aşikardır. Ayrıca, barajlardan temin edilecek su ihtiyacı, yeraltı su kuyuları ile karşılanmaya çalışılacağı için bu durumda yer altı su seviyelerinde düşmeye sebep olmuştur, oluyor ve olacaktır. Son dönemlerde iklim değişikliğinin ve kuraklığın çok fazla etkisi altında kaldığımız düşünülürse suyun etkin bir şekilde kullanılması önem arz etmektedir.

“SUYUN DAHA ETKİN KULLANILMASI KURUMLARIN BİRİNCİL GÖREVİ OLMAKTADIR”

Aynı durum Tarımsal Sulama Amaçlı Baraj ve Göletler için de geçerlidir. Son dönemlerde iklim değişikliğinin ve kuraklığın çok fazla etkisi altında kaldığımız düşünülürse suyun etkin bir şekilde kullanılması önem arz etmektedir. Suyun daha etkin kullanılması kurumların birincil görevi olmaktadır. Tarım, sanayi ve evsel kullanımlarda suyun daha bilinçli tüketilmesi önem arz etmektedir.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTLEŞME MODELİNİ BENİMSEMELİDİR”

Yerel yönetimler, sürdürülebilir kentleşme modelini benimsemelidir. Bu modelde de şehirleşmenin çevre üzerindeki baskısı azaltılmalıdır. Su kaynaklarının verimli kullanılması, atık suların arıtılarak tekrar kullanımı, yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımı esastır.

“SU İÇİN KORUMA-KULLANMA DENGESİNİ KURAMIYORUZ”

Ülkemizin geniş bir bölümü "olağanüstü kuraklık" etkisinde ve biz hala su için koruma-kullanma dengesini kuramıyoruz. Öncelikle suyu korumayı ve su varlıklarını havza bazında geliştirmeyi, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yönetmeyi hedeflemeliyiz.

“İZNİK GÖLÜ YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALACAKTIR”

İznik Gölü artık kritik seviyenin de altında. Gölün etrafında bulunan sanayi kuruluşları bunun başta gelen sorumlularındandır. Yetkililerin İznik Gölünün su bütçesini korumak için alternatif çözümler bulması gerekmektedir. Yoksa İznik Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Suyun yönettiği değil, suyu yöneten nesiller için, suyun ne kadar kaldığını değil, eldeki su kaynaklarını doğru ve verimli kullanıp kullanmadığımız, yeraltı kaynaklarının havza koruma planları ile korunup korunmadığını, tarımsal sulamanın verimliliğini, kullanılan suyun yönetimini konuşmalıyız.

Kaynak: MAHMUT VURAL