HABER: ELİF BAYRIK
Bursalı Jeoloji Mühendisi Mustafa Dayıoğlu, dün Silivri’de meydana gelen 6.2’lik depremin ardından Bursa Saati’ne özel açıklamalarda bulundu.
6.2’lik depremin daha büyük bir depremin habercisi olabileceğini söyleyen Dayıoğlu, “Bilim adamları daha büyük olmaz diyorlar genelde ama daha büyük bir deprem olabilir tabi. Sonuçta oradaki fayın tamamı değil bir kısmı kırıldı. Güney Marmara Bölgesi, yani Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve çevresi, aktif fay hatlarıyla çevrilidir. Kuzey Anadolu Fay kolunun uzantıları bu bölgeden geçmektedir. Bilim insanları uzun süredir uyarıyor: Bu bölge, büyük bir depreme hazırlıklı olmalıdır. Bu sadece bir tahmin değil, bilimsel verilerle desteklenmiş bir gerçektir” dedi.
3 İLÇEYE DİKKAT!
Bursa’nın zemin yapısının deprem açısından risklerinde değinen Dayıoğlu, “Bursa’nın zemin yapısı ova. Ovalar da sıvılaşmaya müsait çünkü yer altı su seviyesi çok yüksek. Ova kesimlerde çok dikkatli olmak lazım. Yamaç kesimlerde ise killerde şişme potansiyeli var. Kayma potansiyeli var. Her zemine göre uygun bina yapılması lazım. Her zeminin kendine ait bir dinamiği var ve o dinamiğe göre binalar yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bursa’da Nilüfer, Mustafakemalpaşa ve Karacabey ovalarının deprem açısından genel olarak riskli olduğunu söyleyen Dayıoğlu, “Takip ettiğimiz haritalara göre, Mustafakemalpaşa’nın merkezinde bir fay var. Manyas’a devam eden uzunca bir fay hattı var. Gönen tarafında da var. Gemlik’ten Kuzey Anadolu kolunun uzandığı fay hatları var. Bunların hepsi aktif fay hatları, ama hangi süreçte deprem yaratır veya yaratmaz bunu bilmek çok kolay değil” dedi.
“GÜNEY KOLUNUNDAKİ BİR DEPREM BURSA’YI ÇOK FAZLA ETKİLEYECEKTİR”
Dayıoğlu, “Bu deprem Bursa’yı tabii ki de çok etkiler. Özellikle de Kuzey kolunu değil Güney kolununda bir deprem meydana gelirse Bursa’yı vurabilir ve de Kuzey koluna göre çok daha fazla etkileyecektir. Gemlik tarafına uzanan kolda bir deprem olabilir. Her zaman beklediğimiz gibi olmaz her şey daha farklı da olabilir. Güney tarafındaki faylarda hareketli sürekli olarak görüyoruz. Biz daha çok güney tarafı ile ilgileniyoruz. Çünkü bölgemiz burası. Bu bölgeler bize göre daha riskli” diyerek Güney kolundaki tehlikeye dikkat çekti.
BURSA’DAKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI YETERLİ Mİ?
Kentsel dönüşümü sadece binaların yenilenmesi olarak nitelendirmek istemiyoruz. Çevre planlarının tekrar yapılması lazım. Şuanda bulunan sokaklara herhangi bir itfaiye aracının da ambulansın da girmesi çok zor. Bu sadece deprem içinde de değil. Yangın da olsa zor. O yüzden çevre planlanmasının tekrar yapılıp, sokakların genişletilip, ana arterler daha düzenli olup, araç park sorunları çözülüp, acil durumda müdahale edilebilecek seviyelere getirilmesi gerekiyor. Fay hatlarını yerleri tam olarak belirlenip buna göre tekrar çevre planlarının tekrar düzenlenip ona göre binaların kentsel dönüşüme girmesi daha doğru.
VATANDAŞLAR NASIL ÖNLEM ALMALI?
6.2'lik deprem esnasında panik yaparak yüksekten atlayan 151 vatandaşın yaralanması üzerinde bunun bir çözüm olmadığını belirten Dayıoğlu, “Deprem zamanında genelde atlayan kişiler kendi bulundukları binalara muhtemelen güvenmeyen kişilerdir. Kendileri bulundukları riskin farkındalar. Bu riskli binalardan, güvenmedikleri binalardan uzak durmaları ve böyle bir evde yaşıyorlarsa değiştirmelerinde fayda var. Kendi güvendiğiniz yerlerde sakin olmalısınız paniğe gerek yok, çünkü her deprem yıkıcı olacak diye bir şey yok.
Depremde atlamak çözüm değil, asıl çözüm evinizi değiştirmek. Şu anki deprem yönetmeliğine uygun yapılan binalarda bir problem olacağını düşünmüyoruz. Şuan yapılan evler daha sağlam ve kurala uygun bir şekilde yapılmakta. 40-50 yıllık binalarda projeleri bir ortada yok nasıl yapıldığını bilmediğimiz için risk daha fazla” ifadelerini kullandı.