

Baysal, gazetecilerin birlik içinde hareket etmesi gerektiğini belirterek, Halk TV’ye yönelik son dönemde yapılan operasyonları örnek gösterdi. “Eskiden çok daha güçlü, çok daha örgütlüydük. Ancak zamanla basın örgütleri bölündü, parçalandı. Basın özgürlüğü ve örgütlü mücadele geriliyor” ifadelerini kullandı.
Basının gücünü “el feneri” örneğiyle anlatan Baysal, “Zifiri bir karanlıkta, o fener nasıl yolu aydınlatıyorsa, muhalif medya da bugün aynı görevi üstleniyor. Halk TV, Tele1, FOX gibi kanalların sayısı az ama karanlığı aydınlatma gücü çok büyük” dedi. “GAZETECİLİK, İKTİDARIN NİMETLERİNDEN YARARLANMAK DEĞİLDİR”Baysal, bazı medya organlarının iktidar ilişkileri üzerinden hareket ettiğini belirterek, “Onlar halkla ilişkiler faaliyeti yürütüyor, biz ise gazetecilik yapıyoruz. Gazetecilik, iktidarın nimetlerinden yararlanmak değildir” dedi.
Muhalif medyanın her kesime yer verdiğini söyleyen Baysal, “Bakın, muhalif kanallarda her siyasi görüşten isimler yer alabiliyor ama diğer kanallarda sadece iktidarın sesi duyuluyor” ifadelerini kullandı.
“YANLIŞLARI DA SÖYLEMEK ZORUNDAYIZ” Baysal, basının temel görevinin denetim mekanizmasını işletmek olduğunu vurgulayarak, belediye başkanlarını da objektif bir şekilde eleştirdiklerini belirtti. “Bizim görevimiz, bel altı vurmadan doğruları göstermek. Yapılan güzel işleri destekleriz ama yanlışları da söylemek zorundayız” dedi.Basına yönelik baskıların arttığını belirten Baysal, “Dördüncü güç olan basının denetim görevini yapmasına izin verilmezse, hukuk ve demokrasi de işlemeyecektir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Ayrıca Başkan Bozbey, basının yalnızca destek değil, aynı zamanda eleştirel bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’de medya ortamının geldiği noktaya değinen Başkan Bozbey, “Televizyonlardaki açık oturumlar artık gerçekleri yansıtmıyor, tamamen algı yönetimi yapılıyor” ifadelerini kullandı.
“BASININ ELEŞTİRİ HAKKINI SONUNA KADAR KULLANMASINI DESTEKLİYORUZ”Belediye başkanı olarak hata yapabileceklerini kabul eden Başka Bozbey, “Yöneticiler olarak yanlış yapabiliriz, ancak önemli olan bu yanlışlardan dönmektir. Basının eleştiri hakkını sonuna kadar kullanmasını destekliyoruz” dedi.
"BURSA KENT ANAYASASI'NDA BASININ DA İZİ OLMALI" Başkan Bozbey, Bursa Kent Anayasası projesinden bahsederek, basın mensuplarının da bu sürece katkı sunmasını istediklerini belirtti. Ardından Başkan Bozbey, “Bursa'da uzlaşı kültürüyle bir mutabakat metni oluşturmayı hedefliyoruz. Bu metnin Türkiye'ye örnek olacak bir kent anayasasına dönüşmesini istiyoruz” dedi.Son olarak Başkan Bozbey, bu sürecin şeffaf ve katılımcı bir anlayışla ilerlemesi gerektiğini vurgulayarak, basının da bu sürecin bir parçası olmasını beklediklerini ifade etti.

Türkiye’de muhalif basın mensupları, milletvekilleri ve sanatçıların baskı altında olduğunu vurgulayan Yeşiltaş, “Bu ülkede gazeteciler, milletvekilleri, belediye başkanları ve sanatçılar tutuklu. İktidar, itiraz eden herkesi gözaltına almak, tutuklamak ve sindirmekle meşgul” ifadelerini kullandı.

"Gazeteciliği, halkı bilinçlendiren ve topluma yön veren önemli bir meslek olarak görüyorum. Gazetecilik, cesaret isteyen meslektir " diyen Başkan Deviren, geçmişten bugüne halkın sesi olan isimleri hatırlattı.

"GAZETECİLER, GERÇEĞİ SÖYLEYEN CESUR İNSANLARDIR"
Gazeteciliğin büyük bir sorumluluk gerektirdiğini vurgulayan Başkan Deviren, "Gazetecilik öyle rastgele yapılacak bir iş değil. Gazeteciler, gerçeği söyleyen cesur insanlardır. Onlar gerçekten 'Kral çıplak' diyebilen cesur insanlar. Bu nedenle gazetecilere büyük bir saygı duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Gazeteciliğin tarih boyunca büyük skandalları ortaya çıkardığını vurgulayan Başkan Aydın, "Watergate Skandalı, Amerikan Başkanı Nixon'ın istifasına yol açtı. İsveç’te bir başbakan, aldığı 10 euroluk çikolata nedeniyle yargılanıp görevi bırakmak zorunda kaldı. İşte bu, basının denetim gücüdür" ifadelerini kullandı.
Ayrıca Başkan Aydın, “Basın, gerçekleri yansıtmalı, algı yönetimine alet olmamalıdır" şeklinde konuştu. Ancak basının taraflı hale getirildiğini belirten Başkan Aydın, "Yandaş medya haber yapınca hiçbir şey olmuyor ama aynı haberi muhalif gazeteciler yapınca gözaltına alınıyorlar. İşte bu, basının bağımsızlığının nasıl tehdit altında olduğunu gösteriyor" dedi.
"BAĞIMSIZ BASIN, HALKIN GÜVENCESİDİR"Siyasetçilere ve halka büyük görev düştüğünü vurgulayan Başkan Aydın, "Bugün sessiz kalanlar, yarın baskının hedefi olabilir. Bu nedenle bağımsız basına sahip çıkmalıyız. Bağımsız basın, halkın güvencesidir" diye konuştu.

Gazeteciliğin muhalefet etme görevi olduğunu belirten Başkan Özdemir, "Gazeteciliğin görevi muhalefet yapmaktır. Bir gazeteci, belediye ile, ilçe belediyesi ya da merkezi hükümetle de muhalefet olabilir. Eğer muhalif değilse, gazeteciliği tartışılır" diye konuştu.

Aslan, basının denetim mekanizmasını en iyi şekilde yerine getireceğine olan inancını vurgulayarak, "Basın mensuplarının düşünceleri çok kıymetlidir ve denetim mekanizmasında çok önemli bir rol üstlenmektedir" dedi.
ÇGD Bursa Şubesi'nin gerçekleştirdiği 19. Olağan Genel Kurulu'nda tek başkan adayı olan mevcut başkan Yüksel Baysal, yeniden seçilerek güven tazeledi.