Bursa

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala diyaliz faciasını yeniden meclise taşıdı

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, 25 Mayıs 2024’te Burdur Devlet Hastanesi’nin hemodiyaliz ünitesinde yaşanan ve üç hastanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan “diyaliz faciası”nın ardından konuyu yeniden Meclis gündemine taşıdı.

Bilirkişi raporuna göre, hastanenin mekanik sistemindeki projelendirme ve uygulama hataları, klimada kullanılan antifriz (etilen glikol) içeren soğutma suyu hattının diyaliz su sistemine sızmasına yol açtı. Çekvalf (geri akış önleyici vana) gibi temel bir güvenlik elemanının projede yer almadığı vurgulanıyor. Bunun sonucu 33 diyaliz hastası fenalaşmış, üçü yaşamını yitirmişti. Pala, “Böylesi bir olayın ‘sehven’ veya ‘tali bir hata’ olarak geçiştirilmesi mümkün değildir. Projeden yüklenici firmaya, hastane yönetiminden kamu denetim mekanizmalarına kadar geniş bir sorumluluk söz konusu” diye konuştu.

Bakanlığa Yöneltilen Kritik Sorular

Yeni soru önergesinde Pala, sekiz ay önceki ilk önergeye yanıt alamadığını hatırlatırken, kapsamlı dokuz yeni soru yöneltti. Önerge; projeyi hazırlayan ve onaylayan ekiplerin kim olduğu, yürütülen denetim ve soruşturma süreçlerinin durumu, bakım kayıtlarındaki eksiklikler, hafta sonu diyaliz teknisyeninin bulunmaması nedeniyle olası ihmaller, benzer hastanelerde acil teknik denetim olup olmadığı ve mağdur hastaların durumuna dair noktalara açıklık getirilmesini talep ediyor.

“Bir Devlet Hastanesinde Böyle Bir İhmalkârlık Kabul Edilemez”

Pala, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Hastalarımıza sunulan hizmetin kalitesi ve güvenliği, kamu sağlık sisteminin en temel sorumluluğudur. Bir devlet hastanesinde, tedavinin kendisi ölümcül bir riske dönüşüyorsa, ortada çok büyük bir hasta güvenliği sorunu vardır. Etilen glikol gibi toksik bir maddenin diyaliz suyuna karışması, kabul edilebilir bir hata değil; aksine basit mekanik önlemler alınsaydı asla yaşanmayacak bir facia. Bu yüzden sorumluları ve hangi aşamada ne tür eksiklikler olduğunu açıklığa kavuşturmak zorundayız.”

 Kamusal Denetim ve Şeffaflık Çağrısı

Pala, benzer felaketlerin tekrarlanmaması için özellikle hastanelerde su ve soğutma sistemlerinin tasarım ve işletme süreçlerini ayrıntılı biçimde düzenleyen, mühendis denetimini zorunlu kılan bir mevzuatın gerekliliğine işaret etti. “Bakanlığın bu konuda tedbir açıklaması ve ülke çapında hastanelerde denetim başlatması gerekir. Öte yandan da sorumluluk zinciri nasıl oldu, hangi ihale süreçleri veya bakım aşamaları eksik yürütüldü, bunlar kamuoyuna şeffaf biçimde açıklanmalı” dedi.

Daha Önce de Yanıtsız Kalmıştı

Burdur Devlet Hastanesi’ndeki facia sonrasında Pala, 31 Mayıs 2024’te dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya 15 soruluk önerge sunduğunu ancak aradan geçen sürede hiçbir yanıt gelmediğini hatırlattı. “Milletvekillerinin kamu adına sorduğu sorular düzenli olarak cevapsız bırakılıyorsa, bu da sorunun başka bir boyutunu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin sıkıntılı yanlarından birini daha gözler önüne seriyor. Bu olay nedeniyle ölen veya organ hasarı yaşayan hastaların aileleri hâlâ adalet bekliyor, bu konunun üstü örtülemez” şeklinde konuştu.

Benzer Olaylar Yaşanmamalı

Raporlarda, hastanelerde basınç dengesizliği, yanlış vanalar veya eksik çekvalf gibi nedenlerle su sistemlerine kimyasalların karışmasının “geri akış” şeklinde gerçekleşebileceği uyarısı yer alıyor. Pala, “Teknik açıdan basit hatalar, büyük felaketlere neden olabiliyor. Bu nedenle, ülke genelindeki tüm hastane inşaat ve bakım onay süreçleri gözden geçirilmeli. Milyonlarca insanın tedavi gördüğü hastanelerde, bu tür riskler yok sayılamaz” diye vurguladı.

“Kamuoyunu Aydınlatmak Zorundasınız”

Pala, son olarak şu ifadelerle Bakanlığı görevini yapmaya davet ederek sözlerini noktaladı: “Hem ölen hastaların yakınları hem de yaralanan ve çeşitli organ hasarları yaşayan hastalar, sorumluların hesap vermesini istiyor. Biz de milletvekili olarak, bu trajik olayın tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşmasını sağlamakla yükümlüyüz. Sağlık Bakanlığı bu konuda halkı bilgilendirmek, sorumluların hesap vermesini sağlamak ve bundan sonrası için gerekli önlemleri aldığını göstermek zorundadır.”