Bursa

CHP Bursa Milletvekili Pala'nın önergesi yanıtsız kaldı

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın şehir hastanelerine ilişkin gündeme taşıdığı önerge, bakanlık tarafından yanıtsız kaldı.

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, “Kamu-Özel İşbirliği” modeliyle hayata geçirilen şehir hastanelerine ilişkin soruları, 7 Şubat 2025 tarihinde bir yazılı soru önergesiyle Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na yöneltti.

Pala, kamuoyunda uzun süredir tartışılan bu hastanelerin yüksek kira ve hizmet bedellerini, sözleşme sürelerindeki değişiklikleri, Sayıştay raporlarında tespit edilen usulsüzlükler ve yolsuzluklar ile Bakanlığın Ankara’daki merkez binasına ilişkin kira ödemelerini gündeme taşıdı.

Önergenin verildiği tarihten itibaren aradan geçen süreye ve yasal zorunluluğa karşın, önergeye bakanlık tarafından henüz bir yanıt verilmedi.

“Kamu-Özel İşbirliği Modeli, Kamu Kaynaklarını Sömüren Bir Sisteme Dönüşmüştür”

Pala, yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı, ‘Kamu-Özel Ortaklığı’ adıyla 34 şehir hastanesi projesini duyurmuştu. Ancak bu modelin kamuya getirdiği muazzam mali yük toplumdan gizlenemez olunca, proje sayısını 18’e düşürmek zorunda kaldılar. Fakat bu 18 proje bile çok yüksek boyutta bir fatura çıkarıyor” dedi. Pala, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2023’te TBMM’de söylediği “şehir hastaneleri için potansiyel kamu taahhüdünün 322 milyar Euro olduğu” şeklindeki sözlerini hatırlatarak, “Bu taahhüdün güncellenmiş tutarını öğrenmek istiyoruz. Zira hangi hastane için ne kadar ödeme yapılıyor, bilmiyoruz. Halktan saklanan, küresel sermayeye kaynak aktarılan bir tablo var” diye konuştu.

“Hastaneler Geç Açılıyor, Süre Azaltıldığı Söyleniyor Ama Gerçekte Kim Yararlanıyor?”

Pala, önergesinde şehir hastanelerinin inşaatlarında çok büyük gecikmeler yaşandığını, Bakanlığın da ‘işletme süresinden düşüyoruz’ dediğini anımsatarak, “Gerçekten bu sözleşmeler neye dayanarak ve kim(ler) yararına revize ediliyor? Bu süreçte kamu, ne kadar zarara uğratılıyor?” sorularını yöneltti. Özellikle Isparta, Eskişehir ve Tekirdağ’daki şehir hastanelerinin işletme sürelerinin ve kiralarının, sözleşme revizyonlarıyla birlikte açıklanması gerektiğini vurguladı.

“Sayıştay Usulsüzlükleri Rapora Döktü, Bakanlık Ne Yaptı?”

Önergede, Sayıştay’ın her yıl şehir hastaneleriyle ilgili fazla ödeme, sözleşme hatası, gereksiz gider gibi çok sayıda bulgu rapor ettiğini belirten Pala, “Sayıştay raporları yıllardır bas bas bağırıyor, ‘usulsüzlükler var’ diyor. Peki Bakanlık bu bulgulara karşı ne tür işlemler yapıyor? Bu usulsüzlükler sürüp giderken hiç kimseye yaptırım uygulanmaması devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı Binası Bile Kiralık!

Pala, Sağlık Bakanlığı merkez binasının da aynı modelle (KÖİ) yaptırıldığına ve bakanlığın her yıl bu binaya yüklü kira ödediğine dikkat çekti. “Bakanlık, kendi binası için kaç yıldır ne kadar kira ödediğini açıklamıyor. Bakanlık binası için KÖİ yöntemiyle kira ödenmesi utanç vericidir! Devletin Sağlık Bakanlığı binası yapacak kadar parası yok mu gerçekten? Yoksa bakanlık binası yoluyla bile küresel sermayeye kaynak mı aktarılıyor? Halk bilmek istiyor: Sağlık Bakanlığının lüks hizmet binası için hangi tarihten beri, küresel sermayeye toplam ne kadar ödeme yapıldı?” ifadelerini kullandı.

“Akfen’in Halka Arzı, Şehir Hastanelerini ‘Ticari Mülk’ Gibi Gösteriyor Mu?”

CHP’li vekil, ayrıca Isparta, Eskişehir ve Tekirdağ şehir hastanelerini portföy olarak gösteren Akfen İnşaat’ın halka arzı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın bilgilendirilip bilgilendirilmediğini de  sorguladı. “Şehir hastaneleri, sözleşme bitiminde devlete devredilecekse, nasıl olur da özel şirket bunu ‘varlık’ gösterip borsaya açabilir? Bu işin bir izni, bir hukuki dayanağı var mı?” diye sordu.

“Sağlık Rant Malzemesi Yapılamaz”

Pala, şehir hastanelerinin başından bu yana “kamuya çok yüksek maliyeti olan bir Dünya Bankası projesi” olduğunu bir kez daha ifade etti. “Kent merkezlerindeki devlet hastanelerini kapatarak, yerlerine özel şirketler tarafından şehir dışlarında ve “verimsiz” olduğu bilinen aynı zamanda birer AVM gibi işletilen dev hastaneler açtırmak, sağlık hakkı açısından uygun bir yaklaşım değil. Hastalar bu dev hastanelere ulaşmakta bile büyük bir zorluk yaşıyor. Özel şirketlere milyarlarca Euro ödeme taahhüdü verilerek yaptırılan ve işletilen bu hastaneler hem sağlığa hem de bütçeye darbedir” değerlendirmesinde bulundu.

Son olarak, kamu-özel işbirliği modeliyle yapılması planlanan şehir hastaneleri proje sayısının 34’ten 18’e düşürülmek zorunda kalınmasının “tüm sorunları çözmediğini” söyleyen Pala, şöyle devam etti:

“KÖİ yöntemiyle yaptırılan ve işletilen 18 şehir hastanesinin kamuya çok yüksek maliyeti var, her yıl Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 10’undan fazlası bu 18 hastaneye aktarılıyor… Sağlık Bakanlığı şirketlere kira (kullanım bedeli) ve hizmet bedeli adı altında düzenli para aktarıyor. Hatta bütçeden aktarılan tutarlar dışında, döner sermayeden ve SGK’dan da bu hastanelere ek kaynak sağlandığına ilişkin bazı iddialar var. Her ne kadar ‘sözleşme süresi kısaldı’ denilse de, hangi hastanede sözleşmenin kaç yıl kısaldığı bilinmiyor, inşaat süresinin uzaması nedeniyle hangi yaptırımların uygulandığı da bilinmiyor. Sayıştay bu konularda her yıl olumsuz raporlar sunuyor, ama Bakanlık herhangi bir yanıt ver(e)miyor.”

Pala, önergesindeki tüm soruların yanıtlanmasını beklediğini belirterek, “AKP iktidarı şehir hastanelerinin kamuya çok yüksek maliyetini bir süre halktan gizleyebildi. Ancak gelinen noktada, bizzat AKP’nin Sağlık Bakanı tarafından açıklanan 322 Milyar Euro tutarındaki kamu taahhüdü ile gerçeğin bambaşka olduğu ortaya çıktı. Kamuoyuna karşı sorumluluk duyan bir milletvekili olarak, KÖİ yöntemiyle yaptırılan ve işletilen şehir hastanelerinin kullanım ve hizmet bedelleri ile Sayıştay tarafından yıllardır ortaya konulan usulsüzlük ve yolsuzluklara ilişkin ne yapıldığını sorgulamaya devam edeceğim” dedi.