Erdal Akaltun'un gündeme dair açıklamaları şu şekilde;
"Öncelikle siyasal diyalektikti bir aktör vardır, yani lider bir şeyler yapıyor iyi yaparsa iktidar sürüyor, iktidarını sürme şansı kalmadığı zamanlarda, yanlış yapmaya başladığında onun yanlışlarını gören, ifade eden, dile getiren, büyük bir çoğunluğa bu yanlışlardan duyduğu mağduriyeti ancak ben giderebilirim diyen kişi, bir sonraki dönemin yöneticisi olur. Sayın Erdoğan isteyerek veya istemeyerek bugünkü yaptıklarıyla kendisinden sonra gelecek olan cumhurbaşkanını belirliyor.
İstanbul seçimi ile "Hiçbir şey olmasa da bir şey oldu" diyerek bir söz bırakan, bulamadıklarını gerekçe yaparak, hukuku gerekçe yaparak, olmayanı olmuştur diyerek gerekçe yaparak, tekrar ettirdikleri seçimde 800.000 oy farkı ile iki seçim kaybetti. Cumhurbaşkanı iken belediye başkanını muhatap alıp beş yıl boyunca kavga etmesine rağmen beş yıl sonra daha büyük bir farkla kaybeden Erdoğan geleceği görüyor.
Erdoğan, geleceği gördüğü için de tedbir almaya çalışıyor. Demokrasiyi tramvay olarak kullanıp, sonra yaptığı yanlışlarıyla pozitif bir politika üretme argümanlarına sahip olmadığı için bilerek ve isteyerek bu yanlışları yapmaktadır ve onun sonucunda da yerine gelecek ismi belirleyecek. Eğer CHP, Ekrem İmamoğlu‘nun sandığa girecek aday noktasına taşıyabilirse, Erdoğan sandığa gittiğinde kaybedeceği için ve bu süreci okuduğu için Ekrem İmamoğlu’nu yasal anlamda rakip olamayacak hale getirmeye çabalıyor. CHP ve bütün muhalefet bileşenleri, Ekrem İmamoğlu’nu yalnız bırakmayarak, hukuksal olarak tüm yasalara sahip çıkarak, sokaklar, meydanlar, sahip çıkarsa, yasal olarak aday yaptırabilirlerse Sayın Erdoğan, yerine birini seçmiş olacak."