Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Fransa’da gerçekleştirilen kongrede Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk suçlamasıyla tutuklu yargılanması üzerine Türkiye’ye yönelik yapılan aleyhe konuşmalara karşı çıkarak, "Gerçekliği çarpıtarak oluşturulan algı operasyonlarına izin vermeyeceğiz" dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, bugün Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 48. Genel Kurulu’na katıldı. Genel Kurul’da özellikle muhalefetin söylemlerinden örnekler verilerek Türkiye aleyhtarı konuşmalara söz alarak karşı çıkan Başkan Büyükakın, "Kayyum atamalarını eleştiren raportörlerin, DEM Parti’nin seçimle gelmemiş, hukuki karşılığı olmayan eş başkan uygulamasını görmezden gelmesi, gerçeğin nasıl bloklandığını açıkça gösteriyor. Türkiye’de hukuk işliyor, yargı süreci devam ediyor ve gerçekliği çarpıtarak oluşturulan algı operasyonlarına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Gerçeklik bloke olmuş oldu"
Başkan Büyükakın salondakilerden büyük alkış alan konuşmasında şunları söyledi; "Algı ile gerçekliğin bu kadar birbirine karıştığı, propagandanın gerçekliği bu kadar esir aldığı salonda ve ortamda belki de en zor pozisyon 6 yıldır bu kongrenin üyesi olan benim. Türkiye’de hükümet tarafından yapılan uygulamaların burada anlatılanlarla aynı şeyler olmadığını savunmamı gerektiriyor. Kayyum atamalarında da raportörlerin bu sürecini biz de defalarca gördük. Hükümetin terörle bağlantılı yapılarla ilgili aksiyonlarını hukuksuzluk olarak niteleyen raportörler, gerçeklikle alakalı başka olguyu her zaman gözden kaçırdı. Mesela DEM parti tarafından aday gösterilmiş olan belediye başkanlarının yanlarında eş başkan sıfatıyla hiçbir hukuki karşılığı olmayan, hiçbir seçimle gelmeyen şahısların atanmasını kayyum olarak göremediler. Gerçeklik bloke olmuş oldu." şeklinde konuştu.
"Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınma süreci hukuk prosedürüdür"
Konuşmasını sürdüren Başkan Büyükakın, "Burada sadece muhalefetin görüşlerinin ifade edilmesi, raporlarda ağırlıklı olarak muhalif görüşlerin ele alınmasını biz raportörlere defalarca anlattık. Hükümetin görüşleri raporlara maalesef yansımıyor ve gerçeklik ile propaganda arasındaki fark hiçbir zaman belirginleşmiyor. Dolayısıyla Türkiye’de demokrasinin devrede olduğunu, hukukun işlediğini, Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınma sürecinin esasen bir hukuk prosedürü olduğunu, şu anda bir yargılamanın devam ettiğini de özellikle belirtmek gerekiyor. Şu anda Türkiye’de devam etmekte olan bu yargılamanın bu şekilde tartışılması ve dünya kamuoyuna bu şekildeymiş gibi gösterilmesi, Türkiye’de sanki insanların hepsi sokaktaymış gibi anlatılması Türkiye’deki gerçekliği yansıtmıyor.. Burada propagandaya esir edilen bir propaganda çalışması var. Dolayısıyla bunun da bilinmesi, raporlara hükümet tarafından görüşlerinin de dahil edilmesi gerektiğini ifade ediyorum. Şu ana kadarki orantısızlığın düzeltilmesi gerektiğini ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.