Kapitalizmin her zaman bir kriz yarattığını ve insanı sürekli birikim yapmaya ya da bir şey satın almaya ittiğini anlattı. Kapitalizmin sürekli ‘yeni’ kavramı ile hıza alıştırdığına dikkat çeken İnce, “İnternetteki kısa videolar da böyle. Sürekli değiştirip, izliyoruz. Bu hayatımıza da yansıyor. Odaklanarak kitap okumak zorlaşıyor. Hız çağı içindeyiz. Bizleri bağımlı hale getiriyor” dedi.
KENT BELLEĞİ YOK OLDU
Kapitalizmin kentleri bir pazar olarak gördüğünü anlatan İnce, kentsel dönüşümle kültürü bozan yeni bir anlayışın ortağa çıktığını söyledi. Yazar İnce konuşmasında, 2022 yılında yazdığı Köksüzler romanına da değinerek şöyle konuştu: “Bir süre İstanbul’da yaşadıktan sonra İzmir’e döndüm. Ancak birçok yeri bulamadım. Ama şunu fark ettim. Kentin hafızasını yıkmışlar. Onun yerine başka yerler inşa etmişler. Benim hafızam ile şehrin görüntüsü çakıştı. Kitabımda da yarattığım karakter de İzmir’e gelip, evini bulamıyor. Tabi ki bu abartı. Ama temelde çıktığım nokta kent belleği yok oluyor. Çocuğumu benim gittiğim sinemaya götürecektim ama otopark olmuş. Kültürün aktarımı kesiliyor.”
İNSANI AÇIĞA ÇIKARACAK TEK ŞEY EDEBİYAT
“Kapitalizm öyle bir bozgun içinde ki, bizim hafızalarımızı yerle bir ediyor ve bütünselliği kavrayamıyoruz” diyen İnce, insanın hızın içinde yok olduğunu söyledi. Bütünü görmenin edebiyatın gücüyle mümkün olacağını anlatan İnce, “Ancak bir karakterin gözünden gördüğümüzde “aa evet” dediğimiz anlar oluyor. O yüzden çocukların kitap okuması önemli. Çocuk okuduğunda kendini onun yerine koyuyor. Empati kuruyor. “Benim dışımda başka hayatlar da var” demelerini sağlıyor” dedi.
İnce, insanı açığa çıkaracak tek şeyin edebiyat olduğunu, edebiyat olmazsa insanın geleceğinin çok karanlık olduğunun altını çizdi.
Yazar Barış İnce söyleşi sonunda, Nilüfer Belediyesi’nin katılımcılara hediye ettiği, Sarsıntı isimli romanını imzaladı.