BUPAR Araştırma Genel Direktörü Onur Alp Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın hikayesinin sonucuna bakıp illa böyle olur diye bir sonuç göstermenin yanlış olduğunu ben epeydir söylüyorum. Cumhurbaşkanı kendisi biliyor, Cumhurbaşkanı, Ekrem İmamoğlu'nu sakatlamak gibi bir girişimin içinde değil. Ekrem İmamoğlu'nu tamamıyla tasfiye etmek.

1997’de 28 Şubat sürecinin sonrasında Refah Partisi o zaman çok daha yüksek bir oy alması gerekirdi. Refah Partisi zaten 1999'da Fazilet Partisi oldu ama oyları %5 düştü. 1995 seçimlerine göre %20'lik oyu %15’e düştü. Yani toplumun aslında bir an önce o gerginlik durumunun ortadan kalkıp devlet ile barışın olması gerektiğini düşünerek bunu yapmıştı.

O yüzden her zaman toplumun bu tür yaklaşımlarda aslında ne kadar dik durup duramadığı. Buna bağlı olarak aslında toplumun tavrı ortaya çıkıyor. Bugün artık Türkiye’de siyasi elitler başta olmak üzere bütün kanaat önderleri bütün sanatçılar bu sürede destek olup mutlaka konfor alanlarından çıkmalılar ve dayak yemeyi göze alan siyasi elitler, kanaat önderleri, meslek odası başkanları, sanatçılar olmazsa eğer ki iktidar hakikaten yapmak istediği Putinvari rejime doğru Türkiye’ye götürür.

İstanbul Üniversitesi'nde İmamoğlu protestosu: Öğrenciler barikatı aştı İstanbul Üniversitesi'nde İmamoğlu protestosu: Öğrenciler barikatı aştı

Muhalefetsiz Türkiye’ye kendi muhalefetini inşaa eden bir iktidarla karşı karşıya kalabiliriz. Bugün öyle bir gün ki, bazı günler vardır ya yıllar geçer aradan ve insanlar ben o zaman çok yanlış olduğunu vurgulamıştım der. Nasıl 12 Eylül‘de insanlar kalkıp yıllar sonra biz hayır oyu vermiştik diyorlarsa ki hayır oyu verenler %10’un bile altındaydı. Nasıl ki, FETÖ Terör Örgütü ilan edildikten sonra insanlar ben zaten hep FETÖ'ye karşıydım diyorlarsa, bugün de öyle bir gün. O yüzden bugün kimin karşı çıkıp çıkmadığını herkesin not etmesinde fayda var, bu bugün aldığımız pozisyonu düşünmektir" dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ