İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane toplantısı dördüncü günü de devam ediyor.
"SARAÇHANE DEMEK İSTANBUL'UN İRADESİ DEMEKTİR"
Saraçhane saat 20.30 yapılacak buluşma öncesi basın açıklaması yapan CHP Lideri Özgür Özel konuşmasına şöyle başladı:
"Saraçhane demek İstanbul'un iradesi demektir. Ekrem başkanın emanetine sahip çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz. Çok önemli bir sürecin içerisindeyiz. Ne kazandığımızın ve buna ne kadar çok ihtiyacımızın olduğunun farkına varıyoruz, tüm ülke olarak."
"GECENİN SEYRİNE GÖRE ÇAĞLAYAN'SA ÇAĞLAYAN VATAN'SA VATAN..."
"4 gün önce İstanbul Valiliği 5 gün süre ile toplanmayı yasakladı. Ancak geçmişte adı konmamış yasakların bile hakim olamaya başlandığı bu topraklarda, adı konmuş, talimatını Erdoğan'ın verdiği bu yasak fiilen yok hükmündedir. Bu yasağın üstüne 3 gece önce polisin rakamıyla 80 bin bizim rakamımızla 150 bine yakın, dün akşam resmi rakamlarla 240, dron görüntüleriyle meydanı görebilen yerlerde 550 bin kişiyle gönül gönüle olmuşuz. 86 milyonlar gönül gönüle olmuş durumdayız. Bu gece her yerde olabiliriz. Önce Saraçhane'de buluşuyoruz. Gecenin seyrine göre Çağlayan'sa Çağlayan Vatan'sa Vatan... Çok kötülük olursa Taksim, belki bir başka yer. Bugün biz can yakmadan, polisimize dokunmadan ama yılmadan 81 ilde sokaklardayız. Durmayacağız ve hiçbir kanunsuz yasağa 3 gündür uymadığımız gibi bu gece de uymayacağız."
"BİZ TÜRKİYE'DE DÜZEN BOZULSUN İSTEMEYİZ"
"Buradan sonra İstanbul'un, Şişli'nin, Beylikdüzü'nün iradesine dokunmayana kalkana biz de dokunuruz. Biz Türkiye'de düzen bozulsun istemeyiz. Biz bu vakitten sonra aklı selimin hakim olmasını, aklın önde olmasını bekliyoruz , umuyoruz ve bu konuda kararlıyız. Bundan sonraki her şeyi düşündük, ne yapacaksınız dikenelere, 'korkmuyoruz' diyoruz. Bundan sonra biz pazartesi günü öğrenciler yeniden vizelerine gitsin, işçiler iş başı yapsın, kamu hizmetleri uygulansın, ben Ankara'da grup toplantısı yapmak istiyorum. Hastalar tedavi olsun, eczalar ilaç versin, veterinerler ilaç yapsın istiyorum. Pazartesi normal bir Türkiye'ye uyanmak istiyoruz. Anormal Türkiye'de kapalı mekanları tükettik, korkuyu geride bıraktık."
'BU GECENİN BENİM SAHİP ÇIKILMAMDAN DAHA ÇOK SAHİP ÇIKILMASI GEREKEN BİR ŞEY VAR'
"Yarın 23 Mart. Bugün Ekrem başkana avukatlarını özel olarak yollayıp bu geceyle ilgili ve Çağlayan sürecinde bizden ne beklediğini, hangi duyguda olduğunu soruduğumda, bana gelen cevap, 'bu gecenin benim sahip çıkılmamdan daha çok sahip çıkılması gereken bir şey var' dedi. Sandım ki 'ailem' diyecek, 'yarın kurulacak sandıklar' dedi. Yarın kurulacak sandıkları Türkiye'nin gelecekteki sandıklarının güvencesi olduğu için önemsiyor. 86 milyona emanet etmişti. O sandıkları bize emanet değil, sandık 86 milyona emanet. CHP üyeleri için 5960 sandık kurdu. Bu sandıkların nerede olduğuna üyeler cep telefonlarındaki CHP mobil uygulamasına bastıklarında görüyorlar."
"Biz milletvekilleri tüm Türkiye'de görevli arkadaşlarımız var. Ben Saraçhane'de kurulacak olan sandıkta kullanacağım. İstanbulluları da yarın oy kullandıktan sonra Saraçhane'ye bekliyoruz. Ben de Saraçhane'de oy kullanacağım diyenleri de burada oy kullanmaya beliyoruz.
"CHP'YE KAYYUM ATANMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Feti Yıldız, saygı duyduğumuz bir hukukçu ancak uzmanlık alanları biraz farklı. Kendisinin hangi alanlarda uzman olduğunu meslektaşları bana aktarıyor, fakat benim o alanlarla ilgim az. Buna karşın, benim bu alanla ilgim çok fazla.
Bir ara, 5'te 1 delege meselesiyle ilgili bir şeyler yazdı. 46. maddenin çeşitli bentleri var. Kurultayı 5'te 1 delege çağırabilir. Delegenin yarısı seçim maddesi ekleyebilir. Parti Meclisi kurultay kararı alabilir. Genel Başkan her zaman bu kararı alabilir. Ancak, 15 günden önce ve 45 günden geç olmaması gerekir. Biz de 46. maddenin 6. bendini işleterek kurultayı gerçekleştirdik. Tüzüğümüzde yazdığı gibi hareket ettik. Zaten ilçe seçim kurulu denetiminden geçti ve kabul edildi. Gazete ilanı da verildi. Başlangıçta yapılamaz diyorlardı, ancak süreç hukuki çerçevede ilerledi.
İkincisi, bir kayyum kendisinden sonra hızla seçime gitmekle yükümlüdür. Seçim kararı alınmadıysa en geç 45 gün içinde seçim yapılmalıdır. Kayyumların yetkisi geriye doğru işlem yapamaz. Ancak, Feti Bey’in bilmediği bir Anayasa Mahkemesi kararı var. Ömer Faruk Eminağaoğlu’ndan edinebilir. Anayasa Mahkemesi’nin kesinleştirdiği ve uygulandığı gibi, bir kayyum geldiğinde kendisinden önceki işlemleri iptal edemez. İlan edilmiş bir kurultayı durduramaz.
Zira, kayyum dışında genel başkan olarak kararı dün alan ve yollayan kişi olarak, pazartesi günü ben bile durduramam. Bu, aynı istifa gibi, kayda girdiği anda sonuç doğuran ve ertelenemez, iptal edilemez bir işlemdir. O kurultay yapılacak ve bundan sonra CHP’ye kayyum atanması söz konusu olmayacaktır. Eğer atanmak istenirse de, partide oturacağı odadan bizi büyük bir zafere uğurlamak için ancak arkamızdan su dökebilir.
"SERDAR HAYDANLI'NIN O GÜN SERBEST KALDIĞINI HERKES BİLİYOR"
Serdar Haydanlı'nın o gün serbest kaldığını herkes biliyor. Ben Genel Başkan olarak bu operasyona tabii kimseyi yalnız bırakamam. Ben Gezi'de gözaltına alınan neredeyse tüm öğrencileri ziyaret ettim. İlk soru gidin bulun moralini sorun. Biz hepsini bulduk Serdar beyi bulamadık. Dün onun olmadığına ilişkin bilgi her yerde konuşulduğunda hızla getirin dediler. Nezarethanede mi dediler. Hayır bir başka odada. Ne yapmış WhatsApp'tan bugün 14.38'de görünür olmuş. Savcı bey bir baksana kiminle yazışmış. Bu da bende var. Orada olduğunu bu sabah getirildiğini hala online olduğunu biliyorum. İddia ediyorum ispat ediyorum.
Hadi bakalım Akın Bey beni bir utandırsana, bu beyefendinin ilk gün üçüncü gün doktor kontrollerini göster. Bu adam gözaltındayken Vatan Emniyetten firar ettiyse kamera kayıtlarını ortaya koy bakalım. Aslında serbest bıraktılar da bırakmadık diyorlarsa firar etmiş. Bende bir şey daha var. Bu arkadaşların hepsine gözaltına alınacaklar ya teknik takip yapılıyor ya gözaltına alındığında da teknik takip var ilk telefonu kime açtığı da manalı oluyor. Serdar Beyin ilk telefonunu Ali Erdoğan'a, Erdoğan'ın koruma müdürü, açtığını söylersem. 'Abi beni alıyorlar' dediğini söylersem Bir de bu 4.5 G şirketinin Ali Erdoğan'ın kardeşi Ömer Erdoğan'la yakın olduğunu söylersem. Akın Bey yapamayacağın işlere kalkıştın. Kıramayacağın cevizleri dişledin. Ben de kaçarım Zekeriya Öz gibi diyorsun ama hesap sorarlar Akın Bey."