İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından değerlendirmelerde bulunan bzi Kurucu Başkanı Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, sarsıntıların Orta Marmara Fayı üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekti.

Pampal, bölgede yaşanan bu tür depremlerin ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek, vatandaşlara tedbiri elden bırakmamaları ve daima teyakkuzda olmaları çağrısında bulundu.

TV100 yayınına telefonla bağlanan Prof. Pampal, saat 12:13'te kaydedilen 3,9 büyüklüğündeki ilk sarsıntının, 12:49'daki 6,2'lik ana şokun öncüsü olabileceğini belirtti.

"Eğer bu 6,2'lik deprem ana şoksa, onun öncüsü, öncü bir şok olarak değerlendirebiliriz. Bu da mümkündür, nadiren de olsa karşılaştığımız bir durumdur," diyen Pampal, daha sonra kaydedilen 4,4 büyüklüğündeki sarsıntının ise 6,2'lik depremin artçısı olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Pampal, 5,2 büyüklüğüne kadar artçıların olmasının normal karşılanacağını ve ana şokun 6,2 olduğunun teyidi anlamına gelebileceğini ekledi.

"RİSK DEVAM EDİYOR"
Prof. Dr. Pampal, depremin meydana geldiği Orta Marmara fayının Silivri açıklarındaki kısmının, bilimsel camiada tartışılan bir "sismik boşluk" olduğunu hatırlattı. Bu fay parçasının 1766'da kırıldığını belirten Pampal, buranın kırılması durumunda 6-7 veya 7-7,5 arası büyüklükte deprem üretebileceğine dair farklı görüşler olduğunu söyledi.

Pampal, "Umarım beklediğimiz kısım kırılmış olsun ve 6,2 ile bu depremi atlatmış olalım," diyerek, eğer 6,2'lik deprem bu fay parçasının üreteceği ana şok ise, bunun 6-7 büyüklük beklentisindeki "iyimser görüşün" gerçekleştiği anlamına geleceğini ve İstanbul için sevindirici olacağını belirtti.

"YIKICI BİR DEPREM OLMAZ" DEMEK MÜMKÜN DEĞİL
Ancak Prof. Pampal, kritik bir uyarıda bulunmayı da ihmal etmedi: "Fakat 1766'da bu fay maalesef iki deprem üretti peşi sıra, yıkıcı deprem. Bundan sonra deprem olmaz, yıkıcı bir deprem olmaz demek mümkün değil, söz konusu değil.

Bölge 1766'da iki deprem üretti, böyle bir özelliği, karakteri var. O bakımdan bundan sonra da buna benzer büyüklükte, belki bir miktar daha büyük ya da küçük deprem olma ihtimali söz konusudur. Bunu gözden ırak tutmamak gerekiyor."

Bu riskin devam ettiğini vurgulayan Prof. Pampal, vatandaşların paniğe kapılmadan sakin kalmalarını ancak teyakkuzda olmalarını istedi.

Özellikle depreme dayanıklı olmadığını düşündükleri binalardan çıkarak, AFAD ve Bakanlık açıklamalarını takip etmelerini ve mümkünse güvenli toplanma alanlarında veya açık alanlarda beklemelerinin yararlı olacağını belirtti.