Av. Şakir Çalışkan yazdı

Benim için köşe yazmak iki aşamadan ibarettir, başlığı atmak (ki bana göre en zoru budur) ve başlığı açmak. Zor olanı başarıp başlığı attığımıza göre nispeten daha kolay olan ikinci aşamaya geçebiliriz.

Burada da okuyucuya kolaylık olsun diye başlıktaki kelime ya da kelime kalıplarını sırayla ele alalım. Nedir yani tarihi dönemeçten kastımız? Neler oluyor, neler yaşıyoruz ki tarihi bir dönemeçten geçiyoruz diye böylesine keskin ve büyük bir başlık atıyoruz.

Neler olmuyor ki mesela birkaç ay evveline kadar DEM Partilileri sille tokat meclisten atalım, yetmez vatandaşlıktan da atalım diyen Devlet Bahçeli PKK lideri Abdullah Öcalan, örgüte silah bırakma çağrısı yapması karşılığında umut hakkından yararlansın, gelsin mecliste konuşsun dedi. Kendi tabanı dâhil hepimiz şaşkınlıktan küçük dilimizi yutacaktık neredeyse ama birkaç ay sonra da aynı toplum kitlesi olarak MHP gurup toplantısında bu hafta Bahçeli daha ne sürprizler açıklayacak diye beklemeye başladık.

Bir yandan idam kaldırıldığı için ömür boyu hapse mahkûm Öcalan’ı hapisten çıkarmaya dönük söylemler girişimler olurken diğer yandan DEM’li ve onlarla uzlaşı halinde oldukları gerekçesiyle CHP’li belediyelere kayyum atanmaya devam ediyor.

Muhalif bir siyasi partinin lideri Ümit Özdağ cumhurbaşkanına hakaretten gözaltına alınıp yolda geçmiş tarihlerde halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği de fark edilerek(!) tutuklanıyor ve halen tutukluluk hali devam ediyor.

Muhalif siyasetçi, aydın, yazar sanatçı ya da her kimselere karşı gözaltı ve tutuklama dalgası öylesine bir rutin haline geldi ki her pazartesi yeni bir dalga ile karşılaşmazsak gözlerimiz yollarda kalıyor.

AK Parti Bursa'dan 8 Mart mesajı! AK Parti Bursa'dan 8 Mart mesajı!
İçerde bunlar olurken yakın ve uzak coğrafyalarda savaş ve kaotik ortam devam ediyor. Amerika’nın başına 2.kez gelen emlak komisyoncusu işe hızlı başladı ve tam da bir emlakçıdan beklendiği şekilde Kanada’ya Grönland’a göz koyduğunu ve bir şekilde alacağını beyan etti.

Yetinmedi soykırımcı İsrail’in yerle bir ettiği Gazze’ye el koyacağını Filistinlileri başka yerlere süreceğini ilan etti.

Kısacası içerde ve dışarda öylesine büyük olaylar öylesine büyük bir hızla olup bitiyor ki değil anlamak seyrinden aciz kalıyoruz ve işte o yüzden diyoruz ki tarihi bir dönemeçten geçiyoruz.

Yeni bir dünya ve tabi beraberinde yeni bir Türkiye kuruluyor ve biz de bu büyük tarihi değişimin içinde yer alıyoruz. (Sürükleniyoruz diyecektim kendimize kıyamadım. )

Başlığın ilk kısmını yeterince açmış olduğumuzu düşünüyorum, bu kadarı okura yetmiştir geçelim nedir 3. Kürt Forumu? 3.sü dendiğine göre bunun bir ikincisi, bir de birincisi var demek ki, evet var.

İlkini Mazlumder 1992 yılında Ankara’da yapmış 2.sini bizim de yönetiminde bulunduğumuz Mazlumder Bursa İznik’te yaptı 2012 yılında. 3.sünü de 15-16 Şubat 2025 tarihinde geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır’da yaptık Hak İnisiyatifi Derneği olarak. Hak İnisiyatifi Derneği Mazlumder’den ayrıldıktan sonra kurduğumuz bir insan hakları örgütü. (Mazlumder’den neden ve nasıl ayrıldığımız erbabına malumdur, bilmeyen okuyuculara fırsat olursa bir ara aktarırız ama şimdilik örtülü bir devlet operasyonu olduğunu bilmeniz yeter sanırım).

2.sini yaptığımız ekip başkan dâhil Hak İnisiyatifine geçtiğimiz için geçmişte yaptığımız güzel işlerin devamına ve Kürt sorununun ne kadar uzun zamandır çözülemeyen bir gündem olduğuna vurgu olsun diye haklı olarak

3.Kürt Forumu koyduk. Öcalan’dan silahsızlanma çağrısı beklendiği bugünlerde Kürtlere dönük mesajımızı da Kürtlerin en yoğun olduğu illerin başında gelen Diyarbakır’dan vermeyi de uygun bulduk.

İki gün süren forumda beş oturum yapıldı. Diyarbakır Ticaret Ve Sanayi Odasının salonunda yaptığımız foruma ilgi büyüktü.

İkinci gün son saate ve son dakikaya kadar salonda müthiş bir canlılık ve konuşma arzusu vardı.

Bölge insanı bir yandan barış için umutlu ama diğer yandan yukarıda saydığımız olumsuz gelişmeler ve geçmişte ilk barış sürecinden sonra gelen Hendek operasyonları nedeniyle tedirgin en azından temkinli.

Biz bir insan hakları örgütü olarak dün olduğu gibi bugün de konuya insan hakları perspektifinden yaklaşıyor, Kürt Sorunun çözümünün ülkenin demokratikleşmesinden, insan haklarına saygılı değil dayalı bir devlet anlayışından, uluslararası sözleşmelere riayetten geçtiğini vurguladık.

Bunlar çok klişe gelebilir, hukuk defterinin kapağının kapalı olduğu bu dönemde ne anlamı var denebilir ama birileri yanlış yapıyor ya da anlıyor diye kendi doğrularımızdan vazgeçersek gerçeğe, hakikate ihanet etmiş oluruz.

Programla ilgi detayları ve özellikle sonuç bildirgesini Hak İnisiyatifi Derneğinin internet sitesinden alabilirsiniz. Ben kimseye haksızlık olmasın ve kimse alınmasın diye okurun sabrına sığınarak foruma her kesimden iştirak eden aydın, yazar ve STK temsilcilerinin isimlerini aşağıda sıralayayım, inanıyorum ki bu aynı zamanda yapılan forumun ne kadar entelektüel seviyesi yüksek bir toplantı olduğunu da gösterecektir.

Açılış konuşmaları;

Fatma Bostan Ünsal, Hüseyin Küçükbalaban, Z.Beydağ Tıraş Öneri, Ümit Fırat, Nejat Taştan

Akın Birdal

Konuşmacılar;

1.Oturum : Bekir Biçer, Yusuf Ekinci, Sıdkı Zilan, Serhat Özdilli

Moderatör : Oktay Tatlıcıoğlu- Müzakereciler ;Mehmedi Aktoprak, Burhan Aksoy

2.Oturum : Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mümtazer Türköne,Diba Keskin,Mehmet Emin Ekmen

Ahmet Kaya. Moderatör :Adem Kılıç- Müzakereciler;Atalay şahin Recep Karagöz

3.Oturum : Emine Uçak Erdoğan, Vahdettin Kaygan, metin Karabaşoğlu, Abdullah Şahin

Moderatör : Medine Küçük- Müzakereciler; Suphi Çörekçi, Şeyhmus Özbekli

4.Oturum : Hüseyin Sarıgül, Mehmet Arif Koçer, Seher Akçınar, Ali Bulaç, Fahrettin dağlı

Moderatör : Şakir Çalışkan- Müzakereciler; Mehmetcan Çağlayan, İzzet saldamlı

5.Oturum : Reha Ruhavioğlu, Kadrican Mendi, Salim Orhan, Sinan Kızılkaya

Moderatör : Mehmet Ali Devevcioğlu- Müzakereciler Ahmet Faruk Ünsal, Selahattin Çoban