Eurostat (Avrupa İstatistik Ofisi), 2022’de 1,1 milyon tonluk AB dışı plastik atık ihracatının %29’unun (319 bin ton) Türkiye’ye gönderildiğini, ülkemizi Endonezya (%17) ve Malezya’nın (%15) izlediğini duyurdu. Bağımsız araştırmalar, AB ve Birleşik Krallık menşeli plastik atık girişinin 2023’te 456 bin tona çıkarak günde 125 kamyon çöpün Türkiye sınırlarından içeri girdiğini gösteriyor. Aynı yıl AB’nin Türkiye’ye yönlendirdiği toplam geri kazanılabilir atık miktarı 12,4 milyon ton; bu değer AB’nin tüm atık ihracatının %39’una denk geliyor.
“Sıfır Atık” Söylemi ve Gerçekler
Prof. Pala, 2017’de Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan “Sıfır Atık Projesi”nin üç hedefini hatırlattı: kaynağında ayrıştırma, geri kazanım, döngüsel ekonomi. “Oysa aynı dönemde Çin’in plastik ithalat yasağı sonrası Avrupa çöpünün rotası Türkiye’ye çevrildi; ‘Sıfır Atık’ afişlerinin gölgesinde ithalat grafiği katlanarak yükseldi” dedi. Üstelik 2021’de “karışık plastik” ithalatına geçici yasak getirilmesine rağmen atığın “geri dönüştürülebilir” olarak kodlanıp limanlardan içeri sokulduğunu belirtti.
Saha Gerçekleri: Dioksin, Çöp Yangınları, Tarımsal Kayıp
The Guardian’ın Şubat 2025 tarihli dosyası, Adana’daki narenciye üreticilerinin arazilerine İngiltere menşeli plastik balyalarının döküldüğünü, atıkların yakılması sonucu toprağın verimsizleştiğini belgeledi. Benzer hikâyeler Mersin, Gaziantep ve Bursa’da da rapor edildi. Human Rights Watch raporu ise plastik geri dönüşüm tesislerinin yaydığı dioksin ve furanın işçilerde ve mahalle sakinlerinde solunum, cilt ve hormonal bozukluklara yol açtığını; çocuk işçiliğinin yaygın olduğunu ortaya koyuyor.
Pala “Türkiye, ‘Sıfır Atık’ reklamı yapıp eşzamanlı olarak Avrupa’nın plastik çöpünü ithal edemez. Çöp ticareti, dioksin soluyan çocuklar, verimi düşen tarlalar ve iklim taahhütlerinin ihlali demektir. Bakanlık, ithalat lobisinin mi yoksa halk sağlığının mı yanında duracağını gecikmeden göstermelidir.” ifadeleriyle uygulamadaki tutarsızlığa dikkat çekti.
Plastik Çöp İthalatının Yarattığı Sağlık ve Çevre Sorunları
Plastik atık yakımı, Dünya Sağlık Örgütü’nün “grup 1 kanserojen” saydığı dioksinleri açığa çıkarıyor. Mikroplastikler denizlere ve tarımsal sulama kaynaklarına karışarak gıda zincirine giriyor. Çukurova Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre Akdeniz’de litre başına 1,25 parça mikroplastik ölçüldü. Atık ithalatı, Türkiye’nin 2053 net-sıfır karbon taahhüdüyle de çelişiyor; plastik ömrü boyunca petrol kökenli olduğu için iklim maliyetini büyütüyor.
Önergede Yanıt Bekleyen Sorular
Önergede, Türkiye’nin 2017-2024 döneminde ülkeye giren plastik atık miktarının ve bu atıkların kaynaklandığı ülkelerin yıllara göre dağılımının açıklanması istenirken, getirilen atıkların “geri dönüştürülebilir” niteliğini kimlerin hangi uluslararası standartlarla denetlediği, ithal plastiğin ne kadarının gerçekten geri dönüştürülüp ne kadarının yakıldığı ya da vahşi depolamaya terk edildiği de soruluyor. Yine, Adana, Mersin, Gaziantep ve Bursa’daki denetim raporlarının bulguları, dioksin-furan gibi zehirli emisyonlara ilişkin sağlık izleme programlarının olup olmadığı, AB ülkeleriyle yapılan atık ticaretini teşvik eden vergi veya hibe düzenlemelerinin bulunup bulunmadığı ve Basel Sözleşmesi uyarınca ithalatı kısıtlayacak adımların planlanıp planlanmadığı açıklığa kavuşturulması talep edilen başlıklar arasında yer alıyor. Ayrıca yurtiçinde kaynağında ayrıştırılan atık oranı, “Sıfır Atık” kapsamındaki geri dönüşüm performansı, geri dönüşüm sonrasında ortaya çıkan ikincil atığın yönetim protokolleri, Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin atık yükünü artıracağı öngörüsüyle hazırlanmış olası çevresel stratejiler, plastik atık ithalatının tarım, turizm ve halk sağlığı üzerindeki ekonomik-ekolojik maliyet analizi ile tüm bu verilerin kamuoyuna şeffaf biçimde sunulacağı takvim de Bakanlıktan istenen ayrıntılar arasında bulunuyor.
“Türkiye Avrupa’nın Çöp Kolonisi Olamaz”
Pala, atık yönetimi politikasının kökten değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak “Türkiye, Avrupa’nın atık maliyetini ucuz işçilik ve zayıf denetimle üstlenmemelidir. Çevreyi, çiftçiyi, işçiyi zehirleyen bu ‘çöp kolonizasyonu’ acilen durdurulmalı; veriler günlük olarak yayımlanmalı; ithalatta kota değil tam yasak gündeme gelmelidir. ‘Sıfır Atık’ söylemi, plastik lobi baskısıyla içi boşaltılmış bir slogana dönüşemez.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.