Önce şu hakkı teslim etmem lazım; AK Parti sağlık sisteminde devrim yaptı.
Hastaneleri birleştirdi; İşçiler yanı başlarında olan Devlet Hastanesi’ne gitmek varken, Mustafakemalpaşa’dan kalkıp Bursa SSK (Bugün SGK)’ya gelip tedavi olmaya çalışıyordu.
İnsanımız hastanelerin eczanelerinde saatlerce kuyruk bekliyordu.
****
Özel hastanelerin önü açıldı, sağlık kısmen özelleştirildi. Bunun olumsuz sonuçları bütçeye büyük yük olarak yansıdı.
Ancak özel sağlık hizmetleri olmasaydı kamu hastanelerin yükü daha büyük olurdu.
****
‘Kamucu’ arkadaşlara bir şeyi anımsatmak isterim, hastaneler araç, kamuya-halka sağlık hizmeti vermek amaçtır.
Aracı kutsallaştırmak yerine amaca hizmet etmek daha doğru değil mi?
Bir de AK Parti, Ecevit’in denediği ama başaramadığı tam gün yasasını başardı bir anlamda…
Sadece hekimlerin karar verdiği bir sağlık sistemine, hizmeti alanın yani yurttaşın görüşünün esas alındığı bir bakış açısı da eklenmiş oldu ilk başlarda…
***
Ancak giderek sistem tıkanmaya başladı. Kamu hastanelerinin geliştirilmesi yerine büyük paralar, yap-işlet-kar et modeliyle yaşama geçirilen şehir hastanelerine akıtıldı.
Kamunun yükünü alması beklenen özel hastaneler sermayenin eline geçti, sağlık ticarileşti, hastalar adeta ‘’müşteri’’ gibi değerlendirilmeye başlandı, hekim emeği sömürüldü.
Sağlıkta ticarileşmeye karşı çıkan ve bu durumda iktidarın hedefi haline gelen hekimler ezildi, ‘Giderlerse gitsinler denilerek’ Türk hekimler, Türk halkına değil Almanya başta olmak üzere Avrupa halklarına hizmet etmeye başladılar.
Biz eğittik, onlar el üstünde tutarak elimizden aldılar.
****
Peki, Bursa Tabip Odası eski Başkanı, Mustafa Bozbey’in danışmanı Prof. Dr. Alpaslan Türkkan Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ne söyledi?
‘Sağlık sistemi çöktü, randevu alınamıyor’ dedi.
Yalan mı?
Hadi bir AK Partili kardeşim çıksın, aksini kanıtlasın!
Bakın benim Rize’den, ilk gençliğimden beri arkadaşım Osman Özer’e Temmuz ayında verildi randevu…
İşte belgesi…
*****
Meclis’te bağıran kişi diyor ya, ‘Kim ameliyat olmamış? Kim hastanede beklemiş? Kim randevu alamamış?’
Buyursun belgeyi incelesin!
Kendileri her yere torpilli girdiği için ‘Ben AK Partiliyim’ diyerek kolayca randevu aldıkları için bunları görmüyorlar, duymuyorlar.
****
“Tıp Bayramı ile bunun ne alakası var” diyerek ilk tepkiyi gösteren Meclis üyesine de bir anımsatmada bulunmak isterim.
Kardeşim sen meclis üyesisin, kalkarsın yanıt verirsin, ömrünü bu konuya adamış, halk sağlığı uzmanı Alpaslan Türkkan’ı o engin bilgilerinle aydınlatırsın (!), söz kesmek, kürsüye yürümek nedir?
Ne yazık ki bu arkadaşlar Tıp Bayramı’nın anlamını bilmiyorlar.
Osmanlı’da gerici-yobaz zihniyet uzun yıllar tıp eğitimini engelledi; din adına…
Üçüncü Selim, kellesi pahasına adım attı ama yine başaramadı.
Ancak reformcu padişah fes giyerek gavur olduğu iddia edilen İkinci Mahmut 1827 yılında başarabildi (Hekimbaşı Mustafa Behçet’i saygıyla anıyorum).
Bayramı anlamlı kılan 14 Mart 1919 günü İstanbul’da tıbbiyelerinin işgalci emperyalistlere karşı direnişiydi (Tıbbiyeli Hikmet’e selam olsun)!
AK Parti geleneğinden gelenlerin bir kısmı dönemin padişahı Vahdettin’i savunurlar.
İşte o direniş biraz da Vahdettin ve Damat Ferit’e karşıydı.
Onun için bu adamların tavırları beni şaşırtmadı.
****
Alpaslan Hoca, nezaketli bir kişidir. Tepkiler üzerine özür dilemesine karşın kürsüye gelen AK Partili, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin şerefli bir kurumunu böyle eleştiremezsin” diyerek, nasıl bir demokrat (!) olduğunu da ortaya koymuş oldu.
Adını vermeyeyim, yürüyen cehalet abidesi kişinin anlamadığı şu, Sağlık Bakanlığı bizimdir, eleştirilen o değil, sağlık bakanlığını yöneten zihniyete yöneliktir eleştiriler.
*****
Bu yazının dipnotu: CHP’li Meclis üyesi Emel Duman gereken tepkiyi koydu. Helal olsun! Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaş toplantı düzenledi, eski başkanına sahip çıktı. TMMOB, DİSK, KESK’in katıldığı buluşmada, Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala ile Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal konuştu. Her iki isim çirkin davranışa tepki göstererek, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan’a arka çıktılar.
