Av. Şakir Çalışkan yazdı... Öcalan’ın tarihi silah bırakma çağrısından sonra Kandil bu çağrıya uyacak mı sorusu çok geçmeden cevabını buldu, “evet uyacağız” dedi PKK yöneticileri. 27 Şubat gerçekten de hafızalara kazınacak önemli bir tarih olmaya aday. Ülke olarak çok bunaldığımız, ufkumuzun iyice karardığı günlerde hiç beklenmedik yerden art arda gelen barış adımları kamuoyunu şakına çevirdi. 41 yıllık kavga, kargaşa, kan ve gözyaşı nihayet diniyor muydu gerçekten? Evet, galiba öyle. Bu sefer daha öncekilere hiç benzemiyor, bu defa tarih, coğrafya, sosyoloji iç ve dış siyaset el ele vermiş büyük bir barışı hep birlikte hayata geçirmeye çalışıyor. Zamanın ruhu emrediyor adeta, bu topraklarda Türkler ve Kürtler barış ve kardeşlik içinde birlikte yaşamaya mecbur. Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi bugünler gereksiz endişelerin değil masmavi ufuklara doğru yelken açtığımız sevinçlerimizin günü. Her geçen gün umutları artıran yeni gelişmeler oluyor. Dün de Devlet Bahçeli uzun yıllardan beri cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş’ı arayarak barış sürecine katkılarından dolayı kendisine teşekkür etmiş. Böylece sürecin siyasi ayağı da iyice tahkim edilmiş oldu. Bu yeni transferle 27 Şubat barışı hiç şüphesiz daha güçlü. Öcalan Kürtlerin ruhani önderiyse Selahattin Demirtaş siyasi lideridir şüphesiz. Sürecin başlarında sanki Demirtaş’ı bu işin dışında tutma eğilimi vardı ama gerek Demirtaş’ın olumlu demeçleriyle barış çabalarına omuz vermesi ve gerekse tabanın onsuz olmaz ısrarı dün itibarıyla etkisini gösterdi ve Selahattin Demirtaş 27 Şubat Barış takımının yeni transferi oldu, hayırlı uğurlu olsun. Devlet Bahçeli Selahattin Demirtaş telefon görüşmesiyle barış süreci çok önemli bir aşamaya daha gelmiştir. Bu telefon görüşmesi aynı zamanda pek yakında Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğüne kavuşacağının da habercisidir. Demirtaş her ne kadar hapis hayatının ilk yıllarında siyaseti bırakmak istediğini söylemişse de cezaevi yılları onu siyasetten uzaklaştırmak şöyle dursun Kürt siyasi hareketinin vazgeçilmez bir aktörü haline getirdi. Öyledir, bazıları siyaseti bırakamaz, bazılarını da siyaset bırakmaz. Selahattin Demirtaş cezaevinden çıktıktan sonra DEM Parti de hapsedildiği etnik siyaset cenderesinden kurtulur ve bir Türkiye partisine dönüşür inşallah. Bu telefon görüşmesi ile Bahçeli’nin sağlık durumu hakkındaki spekülasyonlar da son buldu. Günlerdir için için kaynatılan şüpheler böylece çok akıllı bir hamleyle giderilmiş oldu. Bir taşla iki kuş vuruldu. Devlet Bey bir konuştuysa pir konuştu yine. Bir süredir Bahçeli sağlık sebepleri ile Demirtaş da cezaevinde olması nedeniyle sürece yeterince ağırlık koyamıyorlardı ve 27 Şubat Barışı bu nedenle risk altındaydı. Neyse ki Bahçeli sağlığına kavuştu ve ilk iş olarak Demirtaş’ı transfer etti. Şimdi umut ve sevinç zamanıdır ve geçmişte kötü ve kötülük namına ne varsa geride kalmalıdır. O yüzden rica ediyorum bugün kimse acaba Demirtaş’la Erdoğan arasında yaşananlar ne olacak diye sormasın. Silahların gömüldüğü yerde birtakım lafların ne önemi var. Kış geçti, inşallah önümüz bahar.